Kırıkkale’de Emine Bulut’un eski eşi tarafından vahşice katledilmesinden sonra sosyal medyadan gelen tepkiler çığ gibi büyümüştü. Olayın ardından Düzceli kadınlar ve bazı siyasi partilerin teşkilatları , Anıtpark Meydanı’nda toplanarak ‘ölmek istemiyoruz’ dedi.

Emine Bulut cinayetini protesto etmek için Düzce İyi Parti Kadın Kolları Başkanı Nuran Sayman, Düzce Baro Başkanı Azade Ay, Doktor Ulviye Dikmen, CHP Kadın Kolları Başkanı Arzu Çakıcı, İyi Parti İl Başkanı Yunus Özay , İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Günal ve dernekler katılım sağladı. Tüm Türkiye’yi yasan boğan Emine Bulut cinayetine destek amaçlı siyasetçilerin, ünlülerin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, katil Fedai Varan’ın yargılandığı davaya müdahil olacaklarını açıklamasının ardından Düzce’de sessizliğini bozdu.

Düzceli siyasetçilerin yanı sıra dernekler ve vatandaşlarda Emine bulut cinayetini protesto etmek amacıyla Anıtpark Meydanı’nda toplandı. Emine Bulut başta olmak üzere cinayete uğramış, tecavüz edilmiş, şiddet görmüş kadınları anmak için mumlar dikildi ve ölmek istemiyoruz yazılı pankartlar açtı.

Kadınlara yapılan şiddetin arttığını belirten Düzce İyi Parti Kadın Kolları Başkanı Nuran Sayman, şu ifadeleri kullandı : “Bir kadında ölmek istemiyorum diye bağırdı. Başka bir yerde doktor amca annemi kurtar ben onsuz uyamıyorum dedi. Maalesef kadınlar öldü çocuklar acı içerisinde ne yaşayacaklar bilemiyoruz ileride . Bu olaylar o kadar çok oldu ki Özgecan ve diğerleri hepsinde çıktık sesimizi duyurmaya çalıştık. Dikkat çekmeye çalıştık ama durum değişmiyor. Her gün başka bir vahşet. Doğum yapan eşini bıçaklayan hastanede bir baba daha bu normal bir şey değil toplumumuz adına ve insanlık adına. Eğitim ağır cezalar bu konulardaki STK’lar hepsi gerekli.”

Süre gelen bir süreç olduğunu ifade eden Düzce Baro Başkanı Azade Ay, şöyle konuştu: “Süre gelen süreç var sürekli kadınlar ölüyor, tacize uğruyor, kız çocuklarımız örseleniyor. Aslında toplum olarak bir travma geçiriyoruz. Bu gün burada toplanmamızın sebebi bir anne çığlık attı ölmek istemiyorum dedi. Bir annenin çocuğu anne lütfen ölme diye haykırdı. Sesimize ses olalım, nefesimize nefes katalım. Ağır cezalarla olmaz şiddettin önüne geçemiyoruz. Eğitimle düzelebilir bu bir farkındalık olsun. Anneler ölmesin, kadınlar tecavüze uğramışın kız çocuklarımız örselenmesin bizler buraya şenlik kutlamaya gidelim.”

Bu konulara duyarlık gösteren insanların az olduğunu söyleyen Doktor Ulviye Dikmen, şunları söyledi: “Susma sustukça sıra sana gelecek. Bu konulara duyarlılık gösteren o kadar çok insan var ki. Bu cinayetler kaçınılmaz oluyor arkadaşlar. Bu gün Emine kardeşimizin başına gelen yarın bizim başımıza da gelebilir. Susmayın çığlık atın nalet olsun bu cinayetlere.”

Bir hanımefendinin eşi ve iki kız çocuğu babası olduğunu ifade eden İyi Parti İl Başkanı Yunus Özay Er şunları söyledi : “Her insan gibi bir annenin evladı, bir hanım efendinin eşi ve iki kız çocuğu babasıyım. Oldukça üzgünüm memleketimiz adına kadınlarımızın adına. Tekrarlanmaması için kuvvetli bir başlangıç yapılmasına vesile olur. Siyaset üstü söylem geliştirerek kadınlarımıza daha mutlu daha güzel bir hayat yaşatma adına vesile oluruz inşallah diyorum.”

Erkek annelerine seslendiğini söyleyen CHP Kadın Kolları Başkanı Arzu Çakıcı şu ifadeleri kullandı : “Erkek annelerinden bahsetmek istiyorum. Erkek evlatlarına karşı daha çok duyarlı daha çok ön plana çıkartıyorlar. Erkek çocuklarımız sünnet olduğu zaman erkekliğe ilk adımı attı diyoruz. Duygusal davranınca karı gibi ağlama diyoruz. Bir kızı sevdiğinde ise erkek adamdır şeklinde konuşuyoruz. Evlenince namusundur diyoruz. Öldürünce Namusunu temizledi diyoruz. Çok yanlış böyle söylemler çocuklarımızı canavarlaştırıyor. Eşimize çocuklarımıza şiddet uygulayıcı şekilde karşımıza çıkıyor.”

Erkeklerin hepsini bu tür olaylarda zan altında bırakmamak gerektiğini söyleyen İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Günal şunları belirtti: “Yaşanan vahşetten dolayı çok üzgünüz. Burada da bir noktaya parmak basmak istiyoruz. Emine kardeşimize yapılan şiddetti ama kızına yapılan da ayrı bir şiddetti. Erkeklerin hepsi böyle yapacakmış gibi yapıp zan altında bırakmak istemiyoruz. Diyecek bir şey yok sözün bittiği yer. Küçük de olsa damlaya damlaya göl olacak hatta bir dalgaya neden olacak inşallah.”